21 Mart 2013 Perşembe

''Umay'' Konulu Çalışma

''UMAY'' Konulu Çalışma


Birinci Hamur A4 Üzerine Akrilik Boya

''Umay'', Türk inanışlarında yuvayı, anayı ve çocukları korur, ana rahmindeki çocuğa onun ruhunu üfler. Kutlu bir ruhtur. Eski Türk yazıtlarında da adı geçen bu sözcüğe örneklerin birisinde ''Umay teg ögüm katun''  (umay gibi anam, hatun) şeklinde denk gelinir.

Umay konulu çalışma, yatay olarak eğimli bir düzlem üzerine oturtulmuş tamgalardan oluşur. Betiğin oturduğu taban çizgisinin kendisi de bir tamgaymış gibi gözükse de böyle bir işlevi olmadığı bakış yönünün uygun olmayışının yanında, ana betiğin okunmasıyla anlaşılır. Umay konulu çalışmanın kendine özgü bir etki döngüsü vardır. Diğer çalışmalarda görülmemiş bir biçimde, tüm dokuda etkisini gösterip kırpışan doğal bir güç vardır.
Taban çizgisini oluşturan yayın ''yay'' biçiminde olmamak için gösterdiği çaba, ortaya bu doğal gücün en belirgin olduğu ögeyi çıkarmıştır. Betiğin tüm ögeleri eksiksiz bir doku oluşturur. Ögelerden birisi çalışmadan uzaklaştırılacak olursa tümleşik ögenin bakış yönü bir anda değişir ve denge bozulur. Oysa ki ana öge dengelenmiştir, bir yöne bakarmışçasına dursa da bu yanıltıcıdır. Denge konusu tümleşik ögenin (ana şekil) dış kalıp çizgisine bakıldığında daha çok belirir. Dış kalıp, aşağı bakan bir uçurtma (deltoid) biçimindedir. Ögelerin doğrultu uyumları da oldukça sağlamdır. Karşılıklı doğrultular birbirlerine dik açılar ya da paralellikler göstererek iç gerilimin içindeki etki akışını yukarı doğru yönlendirir.


Umay tözü eski Türk petrogliflerinde (kaya çizimleri) başında üç sorguçlu taç taşıyan oturan bir kadın biçiminde görülür. Umay konulu bu betik çalışmasındaki üç tamga da dikildikleri tacın üç sorgucuna benzemektedir. Çalışmanın gözde uyandırdığı ana etkilerden birisi yıldırımı aratmayan bir hızla yukarıdan düşmüş gibi durmasıdır. Kuşkusuz bu etkinin ana kaynağı baştan ikinci tamga olan ''m'' tamgasının kertikleridir. Yukarıya doğru uzadıkça uzanan ve sünen bu tamgaya yoğunlaşıldığında çalışmada figür belirip; gövde, eller ve bir baş gözükür. Baktığımız ''m'' tamgası görünür biçime dönüşmüş  Umay ın  göğe uzanan uluca ürkütücü başlığıdır. Yıldırım hızıyla düşme etkisinin nedenini de, son tamga olan ''ay-ya'' tamgasının korurcasına uzandığı iki noktacıkta görürüz. Sözcük sonu belirteçleri olan noktacıklar tüm çalışmanın yanında  güçsüz kalmışlar ve düşkünlüklerini izleyiciye hissettirir durumda birbirlerine yanaşmışlardır. Umayın kol kanat gerdiğini bize anımsatan tamgalar, soldan sağa uzanan eğimli bir doğrultuda bitinmişlerdir. Çalışmanın duygu tabanı   çalışma bir bediz çalışması olmadığı için doğrudan belli edilmemiştir..İzleyicinin duyguları betik okunduktan sonra yönlenmeye başlayacaktır.