Doğu sanatında güzel yazı sanatı (hat sanatı) oldukça bilinen ve uygulanan bir uğraşıydı. Japonlar, Çinliler, Koreliler, Araplar, Türkler gibi uluslar bu güzel yazı sanatını kendi alfabelerine göre uygulayıp değerli çalışmalar vermişlerdir. Güzel yazı (hat) sanatı nedir? Diye soracak olursak ta bu sanatı ''İşaretlerin bir anlam içinde göze güzel gelecek biçimde tümüyle içten gelen duygularla yeniden yorumlanmasıdır'' diyebiliriz. Diğer deyişle elinizdeki alfabeden seçtiğiniz sesler ya da sözcükleri bu uğraşı ile yeni biçimlere kazandırabilirsiniz...
Tüm bunlara karşın Türklerin güzel yazı sanatında benim görüşüme göre eksik kaldıkları nokta; kendi ulusal alfabeleri ile bu işi yapmamış olmalarıdır. Arap alfabesi ile yaptığımız yazı sanatının yanına günümüzde Latin harflerinden oluşan ''Latin hattı'' katılarak çağımıza uygun bir hat sanatı geliştirilmek istense de, adı üzerinde bunlar birer ''Latin'' ve ''Arap'' alfabeleridir. İşte bu noktada ''Neden Göktürk (ya da Orkun) alfabesi ile güzel yazı sanatı yapmıyoruz?'' sorusunu sorarak Türklerin öz alfabesi olan ''Orkun'' (GökTürk) alfabesi ile ilk çalışmalarıma başladım. Adı ''Göktürk'' ya da ''Orkun'' olsa bile Orkun yazısı dediğimiz yazı Hun Türklerine ve İskitlere kadar uzanıyor. Bilinen GökTürk yazısı nın sert taşlardan yumuşak kağıt üzerine aktığı dönemler ise eldeki kayıtlara göre Uygurlar devridir. Orkun Yazı Sanatı ile uğraşmanın ilk koşulları:
*GökTürkçe yi kuralları ile okuyup yazabilmek,
*Özgün (benzeri olmayan) çalışmalar çıkarabilmek,
*Estetik olarak değer taşıyan ürünler çıkarabilmek,
*Rast gele olmayan, düşünülmüş çalışmalar yapmak,
*Öz Türk estetiğini yansıtan ürünler vermek olarak sıralayabiliriz.
Mürekkeple Yazılmış Göktürkçe El Yazmalarının Bilinen İlk Örneklerinden Tarihi Bahadır Çigşi Yazması. Bu El Yazması Uygur Devletinde Yaşanan Bir Savaşın Raporunu Vermektedir. Çok Kaliteli Bir Kağıt Üzerine Yazılmış Ve İyi Korunmuştur. Orkun Yazı Sanatının En Büyük Esin Kaynağı Orkun Türkçesiyle Yazılmış Bütün Eski Türk Yazıtları Ve El Yazmalarıdır.
Tüm bunlara karşın Türklerin güzel yazı sanatında benim görüşüme göre eksik kaldıkları nokta; kendi ulusal alfabeleri ile bu işi yapmamış olmalarıdır. Arap alfabesi ile yaptığımız yazı sanatının yanına günümüzde Latin harflerinden oluşan ''Latin hattı'' katılarak çağımıza uygun bir hat sanatı geliştirilmek istense de, adı üzerinde bunlar birer ''Latin'' ve ''Arap'' alfabeleridir. İşte bu noktada ''Neden Göktürk (ya da Orkun) alfabesi ile güzel yazı sanatı yapmıyoruz?'' sorusunu sorarak Türklerin öz alfabesi olan ''Orkun'' (GökTürk) alfabesi ile ilk çalışmalarıma başladım. Adı ''Göktürk'' ya da ''Orkun'' olsa bile Orkun yazısı dediğimiz yazı Hun Türklerine ve İskitlere kadar uzanıyor. Bilinen GökTürk yazısı nın sert taşlardan yumuşak kağıt üzerine aktığı dönemler ise eldeki kayıtlara göre Uygurlar devridir. Orkun Yazı Sanatı ile uğraşmanın ilk koşulları:
*GökTürkçe yi kuralları ile okuyup yazabilmek,
*Özgün (benzeri olmayan) çalışmalar çıkarabilmek,
*Estetik olarak değer taşıyan ürünler çıkarabilmek,
*Rast gele olmayan, düşünülmüş çalışmalar yapmak,
*Öz Türk estetiğini yansıtan ürünler vermek olarak sıralayabiliriz.
Mürekkeple Yazılmış Göktürkçe El Yazmalarının Bilinen İlk Örneklerinden Tarihi Bahadır Çigşi Yazması. Bu El Yazması Uygur Devletinde Yaşanan Bir Savaşın Raporunu Vermektedir. Çok Kaliteli Bir Kağıt Üzerine Yazılmış Ve İyi Korunmuştur. Orkun Yazı Sanatının En Büyük Esin Kaynağı Orkun Türkçesiyle Yazılmış Bütün Eski Türk Yazıtları Ve El Yazmalarıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder